İtalya'daki Roma Tor Vergata Üniversitesi'nde embriyolog olarak görev yapan Dr. Luisa Campagnolo, yapılan bir araştırmanın sonuçlarına bağlı olarak, mikro ve nanoplastiklerin insan dokularına geçtiğine dair artan kanıtlar olduğu konusunda uyardı. Önceki çalışmalar, plastik bozunmasında yan ürün olarak kabul edilen mikroskobik parçalarının insanların kan dolaşımlarında ve hatta plasentaya girebileceğini göstermiştir. Fakat, American Association for the Advancement of Science yıllık toplantısında sunulan yeni bir fare çalışması, yutulan plastiğin cenin organlarına ulaşabildiğini gösterdi. Dr. Campagnolo, konuyla ilgili yaptığı açıklamasında "Fetüsün mikroplastikler için kolay ulaşılabilir hedef olduğuna dair kanıtlar var. Anne adaylarına fetüse zarar vermemek adına plasentayı plastik parçalarla doldurmamalarını tavsiye ediyoruz" dedi.
Önceki araştırmalarda, insan dokularına giren plastik parçalarının belli hormonların üretiminde etki gösterebileceği biyolojik süreçlerini de bozabileceğini göstermiştir.
PET ŞİŞEYİ TAMAMEN BIRAKIN
Dr. Campagnolo, plastik parçaların insan sağlığında etkilerine yönelik araştırmaların henüz başlangıç ??aşamasında olduğunu ve insan sağlığını korumanın kolay olduğunu aktardı. Tek kullanımlık plastik şişelerin güneş ışığına maruz kaldığında içtiğiniz bir kalıntı bırakabileceğinden bahseden Dr. Campagnolo, "Şişelenmiş su içmeyin. Plastik bir sandalyeye oturmaktan korkmamalısınız ama tek kullanımlık malzemelerden, özellikle yiyecek ve içecekle temas eden plastiklerden kaçınmalısınız. Bardaklara geri dönmeliyiz." ifadelerini kullandı.
"ENDİŞE VERİCİ"
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Rutgers Üniversitesi'nde nanobilim ve çevre biyomühendisliği uzmanı Dr. Philip Demokritou, hayvan çalışmaları sonucunda elde ettikleri son bulguların "son derece endişe verici" olduğunu söyledi. Geçen ay Nanomaterials adlı bir dergide yayınlanan bir kemirgen demokrit çalışmasının, yutulan plastiğin fetüse aktarılabileceğine dair ilk kanıtı sağladığına inanılıyor. Demokritou, konuyla ilgili açıklamasında "Daha da önemlisi, onları fetüsün tüm organlarında bulundu. Bu da bu maddelerin çocuğun gelişimini etkileyebileceğini düşündürüyor." ifadelerine yer verdi.