Yeni kabinenin kurulmasının sonrasında gazeteci Sedat Bozkurt, dikkat çeken bir köşe yazısı kaleme aldı. Kısa Dalga köşesinde iktidar geçmişine dair bilgiler paylaşan Bozkurt, Fahrettin Koca ile Nuri Ersoy dışındaki tüm bakanların meclise atandığını hatırlatarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iktidar partisine iki aşamalı çok ciddi tasfiye gerçekleştirdiğini söyledi.
Sedat Bozkurt, yazısında şu bilgilere yer verdi;
"Turizm ve sağlık bakanı adayı olamayacakları ve siyaseti bırakmayı düşündükleri açıklamasını bizzat Erdoğan yapıyor. Çünkü onlarla çalışmak istiyor. Mevlüt Çavuşoğlu'nu da yanında istiyordu ama bu nedenle istisna yaratmadı. İstisna yapmış Hakan Fidan'ın da bir makam bulması gerekirdi.Belki Antalya'dan Çavuşoğlu belediye başkanlığına aday olur.
Bu yönteme maruz kalan Soylu ve Akar çok sinirlendi. Akar'ın bu sinirli hali devir teslim törenine ait görüntülere de yansıdı. Akar, öfkesini tepkiye çevirecek ve TBMM'de hiçbir görevi kabul etmeyecektir. Grup toplantılarına bile katılmamak üzere, Parlamento çalışmalarına yoğun bir şekilde dahil olmayı planlamıyor. Çünkü sorunu anlıyor, bu bir tasfiye. Soylu, siyasi profili yüksek birisi. Daha politik olacak. TBMM'de olmasa bile belediye başkanlığı adaylığı ihtimali var. Görülebilir mi? Bu biraz muğlak ve Erdoğan'ın siyasetinin bu tür kararlarına bağlı. Hakan Fidan bakan olarak atandı. Yaşadığı sorunlar nedeniyle 15 Temmuz'da başbakan olduğunda MİT bakan yardımcılığı görevinden alınmasını isteyen Binali Yıldırım, parti tüzüğündeki 3 dönem kuralına sert taleplerine rağmen karşı çıkmadı. Bu konuda çok üzgün. Politik oyunları anlayacak deneyime sahip olarak, uzun zaman önce gerçekleştirilen bir tasfiyenin aslında yeni bir aşamada olduğunu hemen anlamış görünüyor. Onunla birlikte birçok önemli isim de tasfiye planında. Görünmediği için tartışmaların odak noktası olan Berat Albayrak da yasaya rağmen tasfiye edilenlerin arasında.. Albayrak'ın Enerji Bakanlığı'na da başvuru yaptığı ancak kabul edilmediği bildirildi. Ekonominin direksiyonunda ise mücadele ettiği ve Erdoğan'ı bir süre taşıyarak ortadan kaldırdığı anlaşmanın en ateşli savunucusu vardı. Ve şimdi Erdoğan ise onun yanında bulunuyor.."
